Easy PRP Kit

PRP (Platelet Rich Plasma) tedavisi, trombositten zenginleştirilmiş plazma tedavi yönteminin kısaltılmış ismidir. Bu uygulama bir kişiden alınan az miktardaki kanın özel bir ayrıştırma kitine konularak santrifüj işlemine tabi tutulduktan sonra bileşenlerine ayrıştırılması ve elde edilen az miktardaki trombositten zengin plazmanın (PRP), yine aynı kişiye enjeksiyon yoluyla geri verilmesini temel alır.

Plateletler – veya diğer adıyla trombositler—vücudumuzdaki hasarlı dokuların onarımını ve doğal hallerine dönmelerini sağlamak için gerekli olan “büyüme faktörlerini” yapısında barındıran kan bileşenleridir. Dokularımızda herhangi bir hasar oluştuğunda kanımız trombositleri bu dokuya toplayarak bir onarım süreci başlatır. PRP uygulamasının amacı ise bu hedef dokuya kan dolaşımı ile taşınabilecek olandan çok daha fazla sayıda trombositi verebilmektir. Böylece, hasarlı dokunun onarımı da bu kadar hızlı ve güçlü bir şekilde başlar ve daha çabuk sonuçlanır. Çünkü, Easy PRP Kit ile elde edilen trombosit yoğunluğu damarlarınızda dolaşan tam kana oranla 4 ila 6 kat daha fazladır.

Easy PRP Kit, T.C. Sağlık Bakanlığı’na kayıtlı sınıf IIA tıbbi cihazdır.

Easy PRP Kit PRP tedavisi için kullanımı kolay ve güvenli bir üründür.

  • Basit operasyon, 15 dakikada kısa hazırlama
  • Yüksek PRP konsantrasyonu
  • Ayarlanabilir PRP konsantrasyon seviyeleri
  • Gözle görülebilen “Buffy Coat” (En yüksek konsantrasyonda PRP ve WBC)
  • Kapalı sistem, minimum kontaminasyon riski

  • Poliklinik ortamında rahatlıkla kullanılabilir
  • Her tip santrifüj ile kullanılabilir
  • Manuel pipetleme yok
  • En yüksek maliyet-performans oranı
  • CE Sertifikası ve T.C. Sağlık Bakanlığı UBB Kayıtlı

Sık Sorulan Sorular

PRP uygulaması plateletten (trombositten) zengin plazma olarak adlandırılan; kişinin kendi kanından özel setler ve işlemler ile ayrıştırılan trombositten zengin plazma kısmının, kişiye tekrar uygulanması olarak tanımlanır. Estetik amaçla yapılması durumunda cilde ve saçlı deriye küçük iğneler ile uygulamalar yapılmaktadır. Halk arasında tam olarak karşılığı olmamakla birlikte kök hücre tedavisi olarak tanımlanmaktadır.

PRP uygulaması çok uzun yıllardır, tıbbın birçok dalında özellikle ortopedi, spor hekimliği, plastik cerrahi, diş hastalıklarında ve veterinerlikte kullanılmaktadır. Estetik amaçla PRP uygulaması tüm dünyada 15 yıldır, Türkiye’de ise 10 yıldır hekimler tarafından güvenle uygulanmaktadır.

PRP uygulaması kısaca kişinin kendi kanı ile estetik yönden iyileştirilmesidir.

İnsan vücudunda dolaşan kan içerisinde eritrositler (alyuvarlar), lökositler (akyuvarlar) ve plateletler (trombositler) mevcuttur. İnsan vücudunda bir hasar veya yara meydana geldiğinde trombositler ve lökositler, hasar olan bölgeye göç ederler. Hasarlı bölgede salgıladıkları büyüme faktörleri ile hasar ve yaranın hızla iyileşmesini sağlarlar.

PRP uygulamasında da insan vücudunun bu hasar karşısında vermiş olduğu tedavi etme yeteneği harekete geçirilerek, iyileşme amaçlanır. PRP tedavisi sayesinde vücuda ait doğal hasar düzeltme mekanizmaları, hasar varmış gibi, cilt altında harekete geçirilir.

PRP uygulaması prosedüründe özel kitler ile kandan ayrıştırılan trombositler, kanın sıvı kısmı olan plazma içerisinde sıkışmış olarak bulunacaktır. Trombositler normal kana göre daha az plazma kısmı içerisinde bulunacağından, göreceli olarak normal kandaki sayısının (kanda normal seviyede 150,00-450,000 adet/ml bulunur), birkaç katı kadar sayıda (yaklaşık 1 milyon adet/ml) bulunacaktır. Bu sayede az miktardaki plazma içerisinde normalin birkaç katı trombosit sayısı vücut içerisine verilebilecektir.

Kişi kanından ayrıştırılan trombositler ince iğneler ile cilt altına ve veya saçlı deriye uygulandığında, sanki o bölgede hasar varmış gibi davranacak, bölgede büyüme faktörleri ve iyileştirici faktörleri salgılayarak, uygulama bölgesinde iyileştirici rol oynayacaktır.

PRP uygulaması saçlı deriye yapıldığında saç kökleri etrafındaki damarlanmayı artıracak, saç köküne daha fazla miktarda kan, oksijen, vitamin taşınmasına olanak sağlarken; salgıladığı büyüme faktörleri ile saç kökü hücrelerini uyaracak, saç köklerinin saç üretim süreçlerini hızlandıracak ve saçların daha sağlıklı hale gelmesini sağlayacaktır. Saç dökülmesi olan bölgede büyüme faktörlerinin saç köküne olan etkisi ile saç sökülmesi duracaktır.

Saçlı deride PRP uygulaması sadece tamamen dökülmüş olan saçların tekrar çıkmasını sağlayamayacak, ayrıca, güçsüz, kırılmış, hasarlı saçları ve saç üretimi yeteneği durmuş olan saç köklerini uyararak, saç dökülmesini de durduracak, saçların daha parlak ve daha canlı görülmesini sağlayacaktır. PRP uygulaması sonrası ince güçsüz saç tellerinin canlanması ve kalibrasyonu artacağı için hastalar yeni saçlar çıkmış hissine dahi kapılabilirler.

PRP uygulaması cilde yapıldığında, zaman içerisinde cilt altında oluşan bazı dokuların kayıplarına bağlı olarak ortaya çıkan kırışıklık ve çökmelerin olduğu bölgede “hasar iyileştirme mekanizması” ile iyileşme sağlayacaktır. Uygulama bölgesinde salgılanan büyüme faktörleri vasıtası ile destek dokudaki kayıplara bağlı ortaya çıkan kırışıklık ve çökmelerde iyileşme görülecektir.

Zaman içerisinde cilt destek dokusu kolajen miktarında azalma ve kırılmalara bağlı olarak ortaya çıkan cilt sarkmalarında, bölgeye uygulanan trombositlerin salgıladığı büyüme faktörleri ile kolajenlerin yeniden yapılandırılması sağlanacak; cilt elastikiyetinin artması ve cilt sarkmalarının düzelmesi sağlanacaktır.

Cilt lekelerinde PRP uygulaması ile plateletlerin salgıladığı büyüme faktörleri (MGF) ile ciltte renk oluşumunu sağlayan melanin hücrelerinin çalışma sistemini normal sınırlarda tutarak, cilt lekelerinin tedavisini sağlayacaktır.

Skar ve çatlaklarda PRP uygulamasında; ciltte herhangi bir sebebe bağlı olarak ortaya çıkmış olan çatlaklar, izler, sivilce izleri, skarlar gibi lezyonların etrafında yara iyileştirici mekanizma ile çalışan plateletler salgıladıkları büyüme faktörleri ile lezyonların küçülmelerini ve daha az görünür hale gelmelerini sağlayacaktır.

PRP uygulamasında özel prosedürlerle elde edilen trombositten zengin plazma cilt içerisine ve saçlı deriye verildiğinde salgıladıkları büyüme faktörleri ile uygulama bölgesinde hasar iyileştirme mekanizmasını başlatırlar. PRP uygulaması ile vücuda geri verilen plazma içinde normal kandaki sayının birkaç katı sayıda trombosit bulunduğundan normal kan ile oluşan iyileşme mekanizmasından daha etkili, daha hızlı, daha erken iyileşme sonuçları görülecektir.

Trombositler içerisinde bulunan büyüme faktörleri aşağıdaki işlevleri görür:

PDGF (Platelet derived growth factor) > hücre büyümesi,kan damarı tamiri ve oluşumu, kolajen üretimi

FGF (Fibroblast growth factor) > doku tamiri, kolajen ve hyaluronic asit üretimi

EGF (Epithelial growth factor) > epitel hücre yapımı, yara iyileşmesi

TGF > beta-epitel ve damar epitelyum yara iyileşmesi

VEGF > yeni damar endotelial hücre üretimi

Trombositlerden salınan büyüme faktörleri uygulama bölgesinde hasar iyileştirici mekanizmaları harekete geçirerek saçlı deri ve veya ciltteki sorunların iyileştirilmesinde görev alırlar.

PRP uygulaması saçlı deride ve saç dökülmesi, saçlarda kırıklık, cansızlık mat görünüş şikayeti olan kişilerde başarılı sonuçlar göstermektedir. Aynı zamanda cildin zaman içerisinde azalan destek dokularının sonucu olarak ortaya çıkan kırışıklık, sarkma, cilt lekeleri sorunlarında oldukça etkin tedavi sonuçları sağlamaktadır.

PRP uygulaması saçlı deride saç dökülmesini durdurması yanında saç köklerini uyararak saç büyümesini aktive eder. İnce tüy şeklinde olan saç tellerinin büyümeleri aktive edildiğinde daha kalın ve sağlıklı görünümüne kavuşurlar.

Saçlı deride cansız, parlaklığını yitirmiş, kırılmış, kuru, ince saçların kökleri büyüme faktörleri ile aktive edilmesi neticesinde daha canlı, parlak, sağlıklı saç görünümü PRP uygulamasının beklenen sonuçlarıdır.

PRP uygulaması ile zaman içerisinde tamamen dökülmüş olan saçların yeniden çıkmasını sağlamaz, fakat, PRP uygulaması sonucunda mevcut saçların daha sağlıklı olması, dökülmenin durması, saçların daha sağlıklı hale gelmesi sağlanır. Ayrıca, PRP uygulaması sonrası mevcut saçların kalibrasyonlarındaki artış, parlak ve canlı görünüm saçlarda sıklaşma ve yeni saçların çıktığı görünümü hissedilebilmektedir.

PRP tedavisinin saçlı deriye uygulanması en sık yapılan tedavilerdendir.

Zaman içerisinde cilt altı destek dokuların azalmasına bağlı olarak ortaya çıkan cilt elastikiyetinin azalması, kırışıklar, sarkmalar için de PRP uygulaması başarılı sonuçlar sunmaktadır.

PRP uygulaması üst yüz bölgesinde alın, göz kenarı kırışıklıklarında, gözaltı çökmelerinde, elmacık kemiği çökmelerinde ve sarkmalarında başarı ile uygulanmaktadır.

Orta ve alt yüz bölgesinde burun kenarı çökmelerinde, çene köşeleri sarkmalarında, gıdı bölgesi sarkmalarında, boyun ve dekolte kırışıklık ve sarkmalarında PRP uygulaması sonucunda etkin sonuçlar alınmaktadır.

Ayrıca tüm vücut bölgelerinde kol sarkmaları, iç bacak sarkmaları, iç diz sarkmaları, karın bölgesi sarkmalarında PRP uygulaması yapılmaktadır.

Hamilelik, yaşlılık ve güneş sebebi ile oluşmuş cilt lekelerinin yanısıra ciltte oluşmuş skarlar, izler ve çatlaklar için de PRP uygulaması diğer uygulamaların daha ötesine geçmiştir.

PRP tedavisi hangi bölgelere uygulanır?

PRP tedavisi;

– Saçlı deride; saç dökülmesi, saç kırıklıkları, cansız kuru ince saçların tedavilerinde,

– Tüm yüz bölgesinde; alın, göz kenarı, burun kenarı kırışıklıklarında, sarkma ve çökmelerde, cilt lekeleri ve izlerin tedavisinde,

– Boyun ve dekolte bölgesinde; kırışıklık, sarkma ve lekelerin tedavisinde,

– Üst kol, karın, iç bacak, diz bölgeleri için kırışıklık, sarkma, çatlak ve lekelerin tedavilerinde,

– Tüm vücutta görülen sarkma, çatlaklar, izler ve lezyonların giderilmesinde,başarı ile uygulanmakta, uygulama sonuçları tatmin edici düzeyde bulunmaktadır.

PRP uygulaması hastadan kan alımı işlemi ile başlar. Hastanın kolundan özel infüzyon seti ile (kan alma seti) 8-10 cc kan özel PRP hazırlama tüplerine alınır.PRP hazırlama tüplerindeki kan özel santrifüj işleminden geçirilerek, trombositten zengin plazma kısmı ayrılır. Hastadan alınan 8 cc lik kandan yaklaşık 1-3 cc trombositten zengin plazma elde edilir.

Elde edilen trombositten zengin plazma enjektöre çekilerek, mezoterapide kullanılan ince iğneler vasıtası ile cilt altına uygulanır. Uygulamada cilt ve saçlı deride ihtiyaç olan yerlere dolgu uygulamaya benzer olarak derin deri kısmına ve veya napaj (noktasal küçük dokunuşlar) yöntemi ile derinin yüzeysel tabakasına plazma verilir.

PRP uygulaması aynı zamanda dermaroller adı verilen ekipmanlar ile (üzerinde çok ince iğnelerin olduğu, kendi etrafında dönen dairesel ürünler) birlikte uygulanabilir. Uygulama sonrası yüze maske uygulaması ile PRP uygulamasının etkinliği artırılabilir.

PRP uygulaması tek başına uygulanabildiği gibi bazı durumlarda fraksiyonel lazer cihazları ile birlikte kullanılarak kırışıklık, cilt sarkmaları, çatlak ve lezyonların tedavisinde daha etkili ve hızlı sonuçlar elde edilmesi amaçlanır. Özellikle yüz bölgesi gençleştirme, sarkma ve kırışıklık tedavilerinde, cilt lekesi tedavilerinde, cilt çatlak, skarlar, iz tedavilerinde PRP uygulamasının fraksiyonel lazer uygulaması ile birlikte yapılması tüm dünya hekimleri tarafından çok başarılı sonuçları nedeni ile önerilmektedir.

PRP uygulamasında kullanılan infüzyon setleri (kan alma setleri) ve PRP hazırlama tüpleri sadece bu amaç uygulamalar için üretilmiş olan uygulama setleri şeklinde olmalıdır. Uygulama setleri içerisinde uygulama sırasında ihtiyaç olabilecek tüm malzemeler bulunmaktadır.

PRP uygulaması kapalı sistem içerisinde hazırlanan trombositten zengin plazma ürünü ile yapılır, yani hastanın kanı dış ortamla ve başka malzemeler ile temas etmez. Hastanın kanı tek kullanımlık steril infüzyon setleri vasıtası ile yine tek kullanımlık steril PRP hazırlama tüplerine alınır.Santrifüj işlemi sonrası elde edilen trombositten zengin plazma tek kullanımlık steril enjektörlere çekilerek kullanılır. Tüm bu işlemler sırasında hasta kanı ve hazırlanan plazma dış ortamla temas etmez.

Uygulamalar sonrası kullanılan tüm malzemeler tıbbi atık olarak imha edilir. PRP hazırlama setlerinin tekrar kullanılması teknik olarak mümkün değildir.

PRP uygulaması, yukarıda anlatıldığı gibi kapalı sistem prosedürler ile elde edilen plazma kullanılarak yapıldığı için uygulamada kan ile hastalık bulaşma riski yoktur. AIDS, hepatit vb gibi kan ve kan ürünleri ile bulaşan hastalıkların PRP uygulamasında bulaşma riski söz konusu değildir.

PRP uygulamasında hastanın kendi kanı kullanıldığı için herhangi bir alerjik reaksiyon görülmesi söz konusu değildir.

PRP uygulamasında trombositten zengin plazma cilt içerisine verilirken kullanılan iğneler mezoterapi uygulamalarında da kullanılan çok ince iğnelerdir. İğnelerin çapları 30G veya 27G olabilir, uzunlukları değişmekle birlikte 6mm, 16mm veya daha uzun olabilir.

PRP uygulaması sırasında duyulan ağrı hissi hastalar tarafından genel olarak ‘’hafif’’ seviyesinde nitelendirilmektedir.

PRP uygulaması sırasında hastalar ciltlerinde çok ince iğnelerin girişlerini hissedebilmektedirler. Ağrıya duyarlı ve hassas hastalarda uygulama sırasında ağrı duyusunu azaltıcı önlemler (kremler, soğuk uygulama vb.) ile duyulan ağrı hissi oldukça azaltılabilmektedir.

PRP uygulaması sırasında ciltte hafif sıcaklık, hafif yanma hissi ve gerilme hissi duyulabilmektedir.

PRP uygulamasında yan etkilerin görülme riski hastanın kendi kanı kullanıldığı ve kontaminasyon (bulaşma) riskleri düşürüldüğü için oldukça düşüktür.

PRP tedavisi iğne ile yapılan uygulamalar grubunda bulunduğu için iğnenin cilde giriş tekniğine bağlı olarak bazı yan etkiler görülebilir. İğne uygulamasına bağlı olarak bazı noktalarda küçük morarmalar görülebilir. Bu morarmalar küçük çaplı olup birkaç gün içerisinde tedaviye gerek duyulmadan iyileşir. Morarmaların iyileşme sürecini kısaltmak için hekim tarafından bazı ürünler önerilebilir.

PRP uygulaması sırasında ciltte hafif kızarıklık görülür, ciltteki kızarıklık herhangi bir tedaviye gerek duyulmadan 30-40 dk içerisinde kendiliğinden kaybolacaktır. Uygulama sonrası ciltte hissedilen gerilme hissi ise 1-2 saat içerisinde kaybolacaktır.

PRP uygulamasında hastanın kendi kanı kullanıldığı için herhangi bir alerjik reaksiyon görülmesi söz konusu değildir.

PRP uygulaması hekim tarafından yapılması gereken uygulamalar grubundadır.

PRP uygulaması estetik yaklaşımla 2 amaca yönelik yapılmaktadır:

(1) Belirlenmiş bir sorunu ortadan kaldırmaya yönelik olarak (ciltte oluşmuş sarkmaların düzeltilmesi, cilt kırışıklıklarının, cilt lekelerinin giderilmesi, skar ve çatlakların giderilmesi, saç dökülmesinin durdurulması, yeni saç gelişimin uyarılması vb.)

(2) Mevcut durumu korumak, cildin zaman karşısındaki deformasyonunu önlemeye yönelik olarak.

PRP uygulaması belirli bir sorunu ortadan kaldırmaya yönelik amaçla yapılıyor ise, genel olarak 20 gün veya 1 aylık aralıklarla 2-3 seans uygulanır. Seanslar sonrasında belirlenmiş sorunlarda gözle görülür iyileşmeler beklenir.

PRP uygulaması sonrası tedavinin etkileri uzun süreli olarak devam edecektir, etkilerin devam etmesini ve cildin zaman karşısındaki deformasyonunun önlenmesi amacıyla yılda 1 seans PRP uygulaması önerilir.

Genel tedavi protokolleri uyarında hastalara sorunların çözümü amacıyla 20 gün veya 1 aylık aralıklarla 2-3 seans PRP uygulaması sonrası, yılda 1 seans idame PRP uygulaması önerilmektedir.

PRP uygulaması herhangi bir sebepten dolayı kandaki platelet sayısının normal değerlerinin (normal değerler 150,000-450,000/ml’dir) altında olan kişilere ve kanser hastalarına yapılmaz.

Pıhtılaşma sorunu olan, kan sulandırıcı ve diğer ilaç alan kişilerin uygulama öncesi ilaç bilgilerini hekime iletmeleri gerekir.